24 Ocak 2012 Salı

orhun kayaalp'in portresi

ters duran bir armuda benzeyen kafasının üzerinde komik görünen saçları, karşısındakini  ürküten donuk bakışlı kahverengi gözlerinin hemen üzerinde birleşmeye meyilli bir çift kalın kaşı, fark etmesi güç bir açıyla sola doğru yamuk burnu, ayrıca kendinin dahi öpmek istemeyeceği ince yenmiş ve çatlak dudakları ve ne seyrek ne de gür, sarının siyahın beyazın ve kızılın her tonlarını barındıran, kısa kesince kaktüs iğnelerini andıran uzun bırakınca her açıdan pis görünen sakalları ile çirkinliğin canlı kanlı ispatı olarak cılız ve biçimsiz vücuduyla dimdik ayakta duran bir adam.

23 Ocak 2012 Pazartesi

"I said it, I meant it and I'm here to represent it"

hep bu tip bir adam oldum, olmaya çalıştım.

sözlerin ucuz olduğu ve söylendikten pek kısa bir süre sonra unutulduğu zamanlarda yaşıyoruz ve benim yegane eğlencem kelimeler. çoğunlukla söylemek istediğimi söyleyebilecek şekilde yan yana dizemediğim kelimeler.

bir şeyler anlatabilmek gün geçtikçe zorlaşıyor. bununla beraber kastettiğini söyleyebilmek ve söylediğinin ardında durabilmek zorlaşıyor. yine de bu demek değildir ki bir şeyler değişecek.

yaşadığım müddetçe çok şey öğrendim. okuduğum kitaplardan, izlediğim filmlerden, dinlediğim müzikten ve  yaşadığım -22 senede ne yaşayabiliyorsa bir insan- hayata dair en ufak şeylerden... bunlardan biri de bazı şeylerin değiştiği, bazı şeylerin ise hiçbir zaman değişmediğiydi.

belki de problem budur ha?

19 Ocak 2012 Perşembe

this is the end

ama öyle bir son değil. einstein'ın niçin şüpheleri varmış bilmiyorum, ama benim eminim hiçbir şeyin sonu öylece gelmiyor. gelmiyor işte. şimdilik sınavların geride kalmış olmasına sevinebiliriz yine de.

the beatles iyidir. hatta çok iyidir. ancak ben, the beatles'tan bahseden bir insana, hiçbir cümle kurmaksızın "the rolling stones" dediğim zaman, susmayan ya da konuyu birden bire the rolling stones'a çevirmeyen bir insanla aynı müzik zevkini paylaşabileceğime inanmıyorum. hiçbir argüman yok ki beni rolling stones'un beatles'tan daha iyi olmadığına inandırabilsin.

ne çok söyleyecek şey buluyorum bazen. bir ardına diğeri geliyor. pek çoğu da söylenemeden unutulup gidiyor. hayata dair ilginç ayrıntılardandır bu da. kelimeler, dökülüp gidiyor, çoğu zaman işitilmeden.

this is the end, beautiful friend.
this is the end, my only friend, the end...

15 Ocak 2012 Pazar

yalanlar yalanlar

insan mutsuzluğundan falan beslenmiyor.

yaşamayı bilen insan mutsuz olduğu gecelerde de, mutlu olduğu saniyelerde de kendine dair bir şeyler bulabiliyor.

hiçbir öneme sahip olmayan şeylere kıymet verdiğimiz şu kısa hayatlarımızda, sınav haftaları diye haftalar var. işte bu haftaların tam ortasında biri olarak isteyebildiğim tek şey, bir an önce hepsinin sona ermesi. bitse de artık sözde ilk kitabımı bitirsem.

uyan orhun, uyan.

10 Ocak 2012 Salı

içten bir "siktir git"i, sahteci bir samimiyete tercih ederim

hepimiz de etmeliyiz.

ben nazik ve güler yüzlü bir insan olabilirim, ancak siz buna katlanmak zorunda değilsiniz. şayet ben de size katlanmak zorunda değilim. öyleyse hep beraber mümkünse bir siktirolup gidelim. akıl sağlığımızın selameti için...

bir de hala bilmeyen varsa 9gag.com iyidir. bazen gerzek tumblr postu tadında postlar çıksa da iyidir. hatta o postlar bile bazen güzel şeylere vesile olurlar. insan filipin'de de insan, türkiye'de de...

yok lan buradakiler pek insan değil sanki.

1 Ocak 2012 Pazar

hoşgeldin 2012

senden bir beklentim yok. yeni yılların bir öncekinden daha farklı olacağına dair inancımı çoktan yitirdim. beklentilerimi düşük tutuyorum ki hayal kırıklığına uğramayayım. ne 2011'in ne de 2010'un ne de daha önceki yılların bir hayrını görmedim.

zaman, insanı sorumluluklar almaya itiyor. içinde bulunduğum şu günlerde, tembellik yapmayı ne maddi ne de manevi açıdan artık karşılayamıyorum. yapılacak çok iş var ve bu işlerin her biri kendi yerini bulmuş. her şeyin yolunda gitmesi için, daha doğrusu her şeyin yolunda gitmesini sağlayabilmem için tam olarak gerekli zamana ihtiyacım var. ne fazlasına ne de azına... buna rağmen arada güzel şeylere vakit bulabiliyorsam bu da akıl sağlığımı yerinde tutabilmem için yeterli olmalı. çok güzel şeyler var şu hayatta.

bir de kendime not düşeyim buraya: orhun, çirkin evladım, bak bana. artık tembellik senin için bir lüks, buna göre davran. ayrıca bir daha da kimseden ders notu falan istemeye kalkma. sikerim belanı. net konuşuyorum.