25 Temmuz 2011 Pazartesi

logos spermaticos -7-

onca zaman duyulan öfke, bir gecede yok oluyor ve ardından durulan denizde yüzen bir tekne bile yok. bir şeyler yapmak için fazla öfkeli olduğun onca zaman önüne çıkan fırsatlar, bir işe koyulabileceğin anda ortaya çıkmıyorlar. bunu gülemeyecek kadar komik buluyorum.

ben vaktiyle çok kötü şiirler yazdım. ama çok kötü şeylerdi onlar. aynen böyle, iki sefer üst üste "şiir" diyemeyeceğim şeylerdi. birisi görse eğer, derdimi anlatamayacağım çirkinlikte şeyler, hasiktir.

sonra dedim ki hiç karıştırmayayım cümlenin ögelerinin yerlerini. kurallı ve yan yana yazılmış cümlelerle anlatayım, ne anlatmak istiyorsam. bir evvelki rezilliğe kıyasla daha okunur şeyler çıktı ortaya. bir umut, sevdiğim başka bir şeyle kıyaslayayım dedim. onu da çok uzun yapmadım. ilkin, başka bir şeylerle kıyasladığımda okunur görünen şeye, başka bir şeyle karşılaştırdığımda, ben dahi katlanamıyordum. işte "yazar" kelimesini; ancak "yazmak" eylemini geniş zamana göre çekerek kullanabileceğimi ve asla bir mesleki ünvan olarak kullanamayacağımı anladım.

bu bahsettiklerimin olduğu tarihleri doğrusal bir zaman çizgisinin üzerine yerleştiremem. ben edebiyatta, sinemada, felsefede, sosyolojide, psikolojide ve dahi insanlıkta boyumun ölçüsünü bundan çok uzun zaman evvel aldım. işte ben o zamanlardan bu zamanlara, araya yerleştirilmiş kısacık bir zaman diliminde "benden bir bok olmayacağı" hükmüne vardım.

o gün -hangi gündür bilinmez- bugündür, fikrim değişmedi. değişmez...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder