21 Mart 2011 Pazartesi

logos spermaticos -6-

bu beni kahrediyor olsa da bazı şeyleri zerre umursamıyorum. ne yapayım? böyle işte. her şeyi istiyorum ben, her şeyi. ama seni istemiyorum. çok acı ve beni de bu kahrediyor.

kısa mesaj olayı gey işi. çok zorda kalmadıkça atmayın. çok zorda da kalmayın. beni de zor durumda bırakmayın. kısaca, kullanmayın.

hayatta bir şeyi çok istedim. sonra onu alamayınca, her şeyi istemeye başladım. siz sandınız ki değer verdiğim ya da saygı duyduğum bir şeyler var. doğrudur. vardır. ama onların ne olduğunu anlayamazsınız. dallamalığın lüzumu yok.

saygı falan dedim aklıma geldi. hayranlık duymayı, saygı duymaya tercih ederim.

insanlarla ilişkimde bir önkabulüm vardır. karşımdakinin her şeyi bildiği varsayımıyla hareket ederim. ben de hiçbir halt bilmeyen bir insanımdır. okuduğumdan, gördüğümden, duyduğumdan bağımısız olarak varsayılan ayarım buymuş gibi. böyle olunca hâlâ bildiğini ispata kalkan olunca, tutup sikesim geliyor.

bazen ağrı dağın eteğinden uçan güvercini yakalayıp sikesim geliyor.

bazen her şeyin suçlusu benmişim gibi hissediyorum. hayvanlar gibi üzülüyorum. biraz da kasıtlı olarak, kendime eziyet ediyorum.

tam şu anda espace francophone'un pek sevimli fransız görevlisiyle yazışıyorum. fransızcamdan bir kez daha utandım. hay siksinler beni.

"bu devirde herkes hep ben der, kimi gönülden kalender. yaşam dediğin böyle işte, altını şer incisi ker."

geleceğim için hep karamsarım. bunu dile getirdiğimde de insanlar hep tersini söylüyorlar. ama şu bir gerçek ki, insanlar bir sikimden anlamıyorlar. ben çok büyük bir hayal kırıklığıyım.

insan hem ağzı bozuk hem de nazik olabilir. canlı ispatı da benim.

bir de bernard shaw abi "bir işi yapabilen adam oturur o işi yapar, yapamayan kişi ise o işi öğretmeye çalışır." demiş. ne iyi demiş. ayrıca herkesin çogacayip sinemacı olduğu memlekette bir boka giriştik ama hadi bakalım...

ben çok mutsuzum.

esen kalın.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder