12 Haziran 2011 Pazar

ferahlamak

iki senedir her gece, dinlemeden rahat rahat uyuyamadığım bir şarkı vardı, enstrümantal. iki sene boyunca, bazen yatağımdan kalktığım oldu bazen karşı gelemediğim bir dürtü ile yatmadan evvel dinledim. bir rutine dönüştü benim için.

bir rutin ki çıplak ayak toprakta dolaşmak gibi. bütün sıkıntının, öfkenin vücudundan öylece akıp gittiğini düşün, aynen öyle.

bu akşam, dinleyecek bir şarkı bulma umuduyla müzik klasörüme bakarken işte bu şarkıya takıldı gözüm ve ben bu akşam o şarkıyı dinlemeyi istemedim. şimdi düşünebilirsin, "niçin seni sıkıntından kurtaran bu şarkıyı dinlemeyi bıraktın?".

ilk bakışta böyle bir rutine sahip olmak güzel bir şeymiş gibi gelebilir, ancak değil. insan niçin böyle bir şeye ihtiyaç duysun ki? beni sıkıntımdan kurtaracak bir şeye ihtiyaç duymuyor olmam, işte bu güzel bir şey.

ve bunca zaman içimde büyüyen sıkıntının, yerini nihayet huzura bırakmış olması...

işte bu daha da güzel bir şey.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder