15 Mart 2012 Perşembe

zigzag

hayatımda bir şeyden ölesiye nefret ediyorum. o da zorla bir şey yazmak. zorunda olduğumuz için yaptığımız bunca şey varken, sevdiğimiz bir şeyi zorla yapmak durumunda kalmamız, insan denen mahlukun ruhuna nefret tohumunu atıveriyor. bunu da bugünlerde sıkça yaşıyorum.

derken, aynı asrın farklı uçlarında da olsa aynı gün doğduğum adamın yazdığı muhteşem bir kitabı bitirmenin verdiği ruhsal hazzı yaşayıp uzun bir güne ivme kazandırmayı becerebildim. her yüzyılda bir kürk mantolu madonna yazılsa ya da en azından bir önceki yüzyılda yazılanı her insan okusa, bugün ne bir kadın kalır ruhunun incelikleri keşfedilmemiş ne de bir adam kalır sevmeyi beceremeyen.

derken, tek bir günü kendime ayıracak olsam nasıl bir bedeviyim ki kutup ayılarına denk gelmek için çöle bile düşmeme gerek olmadığını öğreniyorum.

sonra, neyse ki bir güzel haber skoru eşitliyordu ki bazen tam da ihtiyacı olan şey bu insanın. bir güzel haber, bir ortak sevinç.

üstüne de son dakika golü bir güzel haber daha ve bu uzun günün sonunda eşitlik lehime bozuldu, âlâ...

bugün şanslıydım, ancak afedersiniz ama 90+3'te gelen şampiyonluğun ben ta amına koyayım.

fakat yine de, onlar ne güzel gollerdi be.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder