12 Şubat 2012 Pazar

logos spermaticos -10-

aklıma okan bayülgen'in yanına kendisi gibi malumatfuruş bir iki adam alıp yaptığı "çek bakalım" programı geldi. birbirinden dallama youtube videolarının "kısa film" adı altında pazarlandığı bu sikimsonik programa yapılabilecek adam akıllı bir eleştiri düşünemiyorum bile. bu adamlar ve "yarışmacıları", göt kadar bir odada hasbelkader çekilen ne idüğü belirsiz kısa filmler, yaptığı filmi varoluşçu zırvalarla saatlerce anlatan  tipler beni bir üzerine bir gelecek kurmaya çalıştığım her şeyden soğuttu.

"bugün akademiyi kapasalar, akademisyenlerin çoğu limon bile satamaz..."

pek zamandır sahip olduğum bir fikri açığa vurmamak adına kendimi frenliyorum. hayır, sebebi fikri duyanların düşüneceklerinden çekiniyor olmam değil. sadece bu gerçeği yüksek sesle söylediğim zaman benim canımın sıkılması. şu bir gerçek ki bugün akademiyi kapasalar, akademisyenlerin çoğu limon bile satamaz...

tenzih edilecek çok fazla istisna var elbetteki. ancak büyük bir çoğunluğu akademi içinde zevzeklik yapmaktan başka bir şey yapmamış insanlardan oluşan bu akademisyen tayfasının yetersizlikleri yüzünden çekilen acılar son bulmayacak.

her alanda suya sabuna elini sürmeksizin, yapılan hiçbir şeyi beğenmeyen ve bunu yaparken de hiçbir mantığa dayalı argüman sunamayan bu insan topluluğu beni hem kaygılandırıyor hem de bana ümit veriyor. kaygılanıyorum, çünkü bu insanların elinden bir şey öğrenmemiz bekleniyor. ne öğrenebilirim? kıymet bilmez, bir şey beğenmez bir insan olmayı mı? ümit veriyor, çünkü böyle insanlarla dolu akademilerde bir bilgi birikimine eriştiğim gün kendime çok rahat yer edinebileceğimi düşünüyorum.

çevremde söz vermeyen ya da karar vermeyen adam olarak biliniyor olabilirim. "söz vermeyeyim ama gelirim" lafı şu aralar en sık kullandığım laf olabilir. durduk yere niye söz vereyim? özellikle de o sözü tutamayacaksam...

"...inatla kapalı cama toslayan sinek olarak beckett efendiye bir çift lafım olurdu."

şu günlerde hayatımın metaforu, olsa olsa kapalı camdan çıkmaya çalışan sinek olurdu herhalde. e tabi inatla kapalı cama toslayan sinek olarak beckett efendiye bir çift lafım olurdu. fakat kendisine doğan cevap hakkını kullanamayacağı ve kendisinin de yaşadıkları/yazdıkları düşünüldüğünde bu bir çift lafı söylememeyi uygun görüyorum. ne joyce ile ne de bir başka irlandalı ile sürtüşmek istemem.

316 kelime yazı yazdım bir sefer bile "siktir git" demedim.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder