30 Haziran 2012 Cumartesi

şurdan burdan


"okulun ilk günü silgi istemiştim. silgisini ısırıp ikiye bölmüş, yarısını bana vermişti. ben de ona aşık olmaya karar vermiştim."
-emrah serbes, erken kaybedenler

feminizmin yükselen değer olduğu şu dönemlerde, biz erkeklerin de ara sıra dile getirilmesi gereken bir takım genetik kodları ve gayet tabii hatırlanması gereken hakları var.

meme mıncırmak ve biraz ilgi gördüğümüz kadına aşık olmak altı yaşımızdan beri iliklerimize değin işlemiş birer gerçek. kadınların çoğu zaman "iki et parçası dedikleri" -ve çok da büyük haksızlık ettikleri- bedenlerinin bu parçalarına dokunma isteğinden ya da görmeyi hak ettiğimizi, ihtiyaç duyduğumuzu dile getiremediğimiz şefkati gördüğümüz kadınlara aşık olmaktan kime ne zarar gelir? 

yolda yürürken, yol kenarında duran alımlı bir kadın gördüm. yanından geçerken "hişt yakışıklı" diye seslendi. hal böyle olunca benden bahsediyor olamaz diye düşünüp bakmadan geçtim. o da zaten bana seslenmiyordu.

yazdığım şeylere bakıyorum bu aralar. gördüğüm kadarıyla hayatım boyunca yazıp yazabileceğim en güzel şeyi yazmışım ve o da bir boka benzemiyor.

gerçi çok daha iyi fikirlerim var, ancak yazılmamış şeylerin varlıklarına da inanmamak lazım. böyle de huylarım var, duyduğumdan çok gördüğüme inanmaya meyilliyim. kağıt üzerinde görünmeyen bir şeyin varlığına kimi inandırabilirsiniz? peygamber suretinde ya da o beceriye sahip bir insan olmadığımdan ben, gösterebildiğim kadar varım.

erkek çocuk olmanın sıkıntısı... cinsimizi sikeyim...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder