7 Mart 2010 Pazar

hier encore, j'avais vingt ans...

bir kaç gün önce -aslında tam olarak 2 hafta önce, bir 25 şubat günü...- 20 yaşıma girdim. tarihe bakacak olursanız, evet bu geç kalmış bir doğum günü yazısı.

bilen bilir, çok fazla önemsemiyorum doğum günlerini. bilhassa kendiminkini... ama ne olsa, etkileniyor insan. başlıktan da anlaşılabileceği üzere abartılı biçimde dramatize ediyorum. "daha dur neler göreceksin." dediğinizi duyabiliyorum; fakat 20 senede hayatı anladığımı düşündüğümden değil, bu 20 senede yaşadıklarımdan dolayı bu tarz bir dramatize etme işine girdim.

evet, daha görmediğim ve göreceğim çok şey var biliyorum. bununla bir problemim de yok. gelin görün ki bunca zaman neler yaşadığımı da ben biliyorum. hayatımın ne yönde değişime uğradığını, gün geçtikçe nasıl değiştiğimi ben biliyorum. dertlerim, zevklerim, fikirlerim... her biri değişti ve hâlâ da değişiyor. değişmeyen bir şey varsa o da yazmayı hâlâ seviyor olmam...

neyse işte... fazla duygulanmaya da gerek yok. yaşlanmak güzel... ama doğum günlerine de kafam girsin.

Orhun Kayaalp

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder